
Hakkımızda

Uluç Levent Erturhan Kimdir?

![]() çalama | ![]() VOLKAN 600 NETLEŞTİR CİZİK YOK0001 |
---|---|
![]() 9XKyJLR6 | ![]() ARSA010 |
![]() Baybars-1 | ![]() 711 - 400 Px |
![]() atatrük imzalı | ![]() ÖRNEK DUVAR TÜRK |
![]() 900X900 MANYAK GİYMİŞ KAM | ![]() NAZAR |
![]() HAYAT AGACI | ![]() onkapak |
![]() Gustave_Dore_-_The_Divine_Comedy_Paradiso_Canto_31_The_saintly_throng_form_a_rose_in_the_e | ![]() maxresdefault |
![]() LqvayKCAwu7ZJevH-636791942360857744 | ![]() KESİK |
![]() SARI YAPRAK 4 | ![]() 636556-1874125128 |
Değerli okuyucular. Ben Müge Aslan.
Bu kitabın yazarı olan saygıdeğer Bilge Kam Uluç Levent ERTURHAN bizim Uluç Reisimiz kendinden bahsetmeyi, kim olduğunu, kendi deyimiyle yüklerini, görevlerini anlatmayı pek sevmez, ne zaman kendini tanıtmasını istesek bazen sert bazen de sevecen ve utangaç tavırlarıyla konuyu geçiştirir.
Türklerin dünya görevlerini üstlendikleri binlerce yıl boyunca görev almış, tarihe tanıklık etmiş, Kadim Kamlardan biri olduğunun bilinmesi, kitabın satırları arasına gizlenmiş bilgileri algılayabilmek ve ayrıca dünyanın tarihini anlamak için büyük resmi görmek açısından çok önemli.
Kitabı okurken kim olduğunu bilmeniz size farklı bir bakış açısı sağlayacaktır. Dünya tarihinde Kamlar kimlerdir, görevleri nelerdir Uluç Reis nezdinde kısaca anlatmaya çalıştım.
70.000 yıllık Kadim Türk tarihi içerisinde yer alan Kadim Kam bilgelerinden biridir. 3 yaşından itibaren kalp gözü açılmış 7 yaşından itibaren vizyonlar görmeye başlamıştır.
Yıllarca iş insanı ve bir vatansever olarak toplumumuz içinde hayatını sürdürmüştür.
Balkanları tahta kılıç ile feth eden Sarı Saltuk atanın ve Ramazanoğlu beyliklerinden iki ailenin torunudur. Bu 2 ailede Türk töresi üzerine yaşamakta ve bulundukları toplumu etkilemektedirler.
Peki Kamlar kimlerdir. Görevleri nelerdir.
Kam Bilge kişisinin en önemli görevi, yaşadığı topluma önder ve örnek olmak, bilgi ve deneyimlerini yaşadığı toplumla obası ile paylaşmak, Ataların ona naklettiği kadim deneyimleri aktarmak, töreyi, örf, adet, gelenek ve görenekleri korumaktır.
Kam bilge kişisinin öncelikle görevi bulunduğu toplumdaki insanlara ve çevresine Tanrı ile olan bağın ne olduğunu ve nasıl olması gerektiğini anlatmaktır.
Çünkü Tanrıya biat etmenin yolu sevgi ile olmalıdır. Tanrı ile gönülden bağ kurulmalıdır. Tanrıya biat edecek kişi korkmadan bunu sağlamalı ve sevgisi hoşgörüsü çok yüksek derece olmalıdır.
İşte bu nedenden dolayı da Kam Bilge kişisini herkes bir din adamı sanır. Bu kirli bilgi nedeni ile de tarihte öyle bir yanılgı oluştu ki Rusların ve batılıların oyunu olan bu kültür savaşı neredeyse Kam Bilge kişisini dini ruhani bir lider haline getirdi.
Dünya’da tüm zamanlar içerisinde 20 bin Kam ve ailesi vardır. Yurdumuzda 1+9 Kam vardır.
Gerek duyduklarında birleşerek Gök Tanrı'ya yakarıda bulunurlar.
Varlık nedenleri olan Tanrı sevgisi ve kuralları doğrultusunda dengeyi, düzeni, huzuru sağlamak için görevlidirler.
Kam Bilgeliğinin Tarihi. Kamlar nerede yetişmişlerdi?
Kamlar, Mu Çocukları olarak Orta Asya ve başka kıtalara, Mu kıtasından ve Atlantis’ten koloni kurmak için ya da göç edenler ile birlikte çıktılar. Bu koloni ya da göç nedeni ile yola çıkanlar Tek Tanrı inancında olan MU insanlarıydı.
İlk Kamlar, bazı özelliklere sahip Mu insanları arasından çok ufak yaşta TANRI YASASI OĞULLARI (Bir’in Oğulları) RAHİPLERİ tarafından seçildi. Bu çocuklar kadim ırkın ilkleri yani eterik insanlar ile temasa geçtiler. Ufak yaştan itibaren toplumdan uzak olarak yaşadıkları yerde bu astral ya da eterik insanlar tarafından yetiştirildiler.
Tüm bilgileri özel kodlamalar ile genlerine yazıldı. Daha sonra bu ilk rahipler Naacal tabletlerinde de yazdığı şekli ile Mu kıtasında Bilgelik Okulları kurdular.
Bundan sonra ilk eğitilen bu Kamlar, seçtikleri özellikleri taşıyan bu çocukları, toplumdan uzak bir yerde kurulan Bilgelik Okullarında çok ufak yaştan beri eğiterek Kam yaptılar. Ve ilk Kamlardan itibaren bu bilgiler ile günümüze kadar genetik olarak gelmeye devam ettiler. Halen de babadan oğula geçen bir sistem içinde bu günlere gelmeye davet ediyorlar. Kısacası “başkasından öğrenilen öğretilerle Kam olunamaz.” Genetik olarak gelen bilgeliktir. Kam doğulur…
Kamlar Koloniler halinde Mu kıtasından farklı çağlarda dünyaya dağılmışlardır.
Bir koloni de Asya içlerine gelmiştir. Burada Uygur medeniyetini kurduktan sonra uzun tarihsel süreç içerisinde yakın coğrafyalara dağılarak uygarlığı yaymışlardır.
Rusların 1552'de Kırım Kazan Hanlığını işgali sonrasında Türk toplulukları arasında Gök Tanrı inancı temelinde birliklerini bozmak istediler. Bu kapsamda siyasi amaçlarla gönderdikleri seyyahlar ile Türk Sosyolojisi hakkında raporlar hazırlattılar. Sözcük olarak ŞAMAN tanımlamasını dünyaya kabul ettirmişlerdir. O zamana kadar küçük gruplarda kullanılan ÇUMAN sözcüğünden dönüştürülen ŞAMAN sözcüğünün tarihsel verilere göre ilk kullanımı 13. yüzyılda görülmektedir.
Günümüzde uzak Asya'dan tutunda Güney Amerika'ya, Güney Amerika'dan Kanada'ya kadar birçok coğrafyada ŞAMAN adıyla bilinen insanlar vardır. Son zamanlarda ise insanların gizem ve mistik arayış gibi ilgilerini fark eden bir kısım uyanıklar türemiş durumdadır. Bunlar da çeşitli bitkilerin psikotrop etkileriyle kamplar ve çalışma grupları içerisinde meditasyon veya astral seyahat kandırmacasıyla insanlara sözde gizemli ve büyülü dünyanın kapılarını açıyorlar. En büyük yanılgı tam da bu noktada başlıyor. KAM ile ŞAMAN sözcükleri karıştırılıyor. Hatta bilerek, isteyerek gerçekleri gizlemek için Kamlar ile Şamanlar yarıştırılmaya çalışılıyor.
Kamlar alt Dünya, orta Dünya ve üst Dünya arasında Tanrı ve Ata Ruhlarıyla olduğu gibi kutsal yerlerdeki İye'lerle, doğa üstü güçlerle insanlar arasında iletişim sağlayan görevlilerdir. Başkalarını bu iletişimde yolcu olarak yanında götüremez. Kamlar Gök Tanrı'nın verdiği güç ile yaşamında kazandığı bilgelikle bu iletişimi sağlarlar. Diğer, insan ihtiyaçları ile ortaya çıkan ve kaynağını Gök Tanrı inancından alarak birbirinin bir üst sürümü olan dinlerdeki gibi ruhban sınıf bireyi değildir kesinlikle.
Kamın özellikleri
Her ne kadar aksi, çabuk sinirlenen ve çok detaycı, her şeyi merak eden ve sorgulayan, bir kişiliğe sahip olsa da, Kam kalbi tertemiz pozitif bir enerjinin esiridir.
Kam sevgi ile beslenir ve sevgi ile öğretir. Bir öğretmen olarak sert ama öğrencilerini seven yapısı, onun kişiliğinin parçasıdır. Yorgun ve gergin sinirli olmasının en büyük nedeni herkesten az uyuması herkesten fazla çalışması ve kendi için çok beklentileri olmamasından kaynaklanır.
Kamın etrafına çok fazla negatif insan gelir. Bunun sebebini aynı mıknatıs gibi düşünürsen daha iyi anlarsınız. Olaylar onu üzse de çabuk atlatır ve yoluna devam eder.
Kamlar, kalbinden nefes aldığı için, olaylara kısa bir sürede çok basit yollar ile çözüm bularak, kendi su yoluna o olayı koyar. Kam her zaman çevresindeki insanlara var olan pozitif enerji yollar.
Kısacası Kam BİLGE ADAMdır. Onun asıl görevi, karşı olduğu, büyüleri bozmak, yok etmek, hastalara bakmak, onlara yol göstermektir.
Kendi yetiştirdiği ANA KADINLAR ile şifa vermek, (bitki tababeti ile ) onların bu şifayı dağıtmasına destek vermek, kendisi de tamgalar ile birlikte tılsımlar yapmak (tılsım asla büyü değildir ) görevleri arasındadır.
Kamlar olumsuzluk ve negatif sayılan hiçbir işi yapmaz.
Ve en önemli görevlerinden biri de ruhlar ile konuşmaktır. Astral ulaşımlar yapmak kadim bilgileri taşımak ve kadimler ile sürekli irtibat halinde olmaktır.
Kamlar Pozitif enerjinin kontrolü Kamlara verilmiştir.
Beş elemente hükmetmeyi bilirler. Ve bu konuda Yaratan tarafından yetkilendirilmişlerdir.
Dünya da pozitif gücün çoğalmasını sağlamak, pozitif insanları (IŞIK İNSANLARI) bir araya getirerek, Dünya’da ki negatiflerin bozmaya çalıştıkları dengeyi korumak onun başlıca görevlerinden biridir.
Ve unutulmamalıdır ki KADİM KAMLAR BİNLERCE YILLIK EMANETLERİN SAHİPLERİDİR. Yüksek enerjilerini o emanet ile kullanırlar…
Kam yolundan gitmek isteyen kim olursa olsun, Kamın güne başlama öğüdü olan “HER SABAH GÜNÜ YÜREĞİNİZDEKİ SEVGİ İLE SELAMLAYIN.” Sözlerini aklından hiçbir şekilde çıkartmamalıdır.
Kam inancı basit bir kavramla ortadadır. Kam, sevginin bir zerresinin bile TOHUM olduğunu bilir ve en negatif bir insanın kalbine bile üşenmeden bıkmadan her gördüğünde o sevgi tohumunu koyar.
Dünya üzerinde geçmişte ve gelecekte de olmak üzere hiç bir insandan bir üstünlüğü yoktur.
Kam bilge kişisinin ululuğu yoktur.
Tanrı’nın gözünde insan olarak bir başka insandan hiç bir ayrıcalığı yoktur.
Maddi değerlere hiç bir sebep ve neden ile önem vermediği gibi, maddi değerlerle satın alabileceğiniz biri de değildir.
Kam Bilge kişisi Türklerin var olduğu hiç bir zaman süreci içinde, ruhani denilecek hiçbir liderlik görevine sahip değildir. Zaten aklıselim ve Türk olarak "Gök Tanrı / Kök Tengiri" inancını bilen hiç kimse, bu özellikle kirletilmiş bilgilere inanmaz.
Çünkü bu inancın içinde Tanrı ile kişi arasında aracılık edecek hiç kimse yoktur. Kam Bilge kişisinin yaptığı tek şey yuğ ve toylarda yapılan törenlerin töreye uygun olmasını sağlamaktır.
Kam Bilge kişisinin görevlerinden biri de bulunduğu obanın başındaki Kağan ya da Hakan ya da Han kim varsa hemen yanı dibinde olmak, onunla her yerde bulunmak, onun hemen sağ yanında dikilmek ve akillik görevini üstlenmektir. Ancak unutulmaması gerekir ki Kaan, Hakan, Han da olsa uyması gereken bir önemli konu vardır. O da törelere kayıtsız şartsız uymasıdır.
Tanrının vermiş olduğu bazı özellikleri vardır. Bunu kullanıp kullanmamak onun özgür iradesindedir. Ama yanlış kullanacak olursa çok ağır bedel öder.
Bu neden ile de bu özellikler onun yüküdür ve öyle vara yoğa olur olmaza kullanmaz.
Üstündeki yükün dışında kalan kısmında insandır. Sizin gibi, bir başkası gibi, dünyada yaşayan herhangi birisi gibidir.
Bir de ayrıca birisi bir hata yaptığında bir ceza alırsa, Kam hata yaptığında on ceza alır.
Hata yapmaya şansı bile yoktur. Bundan dolayıdır ki hiçbir şekilde bir ayrımcılığı yoktur, hiç kimseyi kayırmaz ayırmaz. Bedeli ne olursa olsun nötr olarak karar verir.
Bir diğer yaşayan insanın, daha açıkçası herhangi bir insanın aksine, taşıdığı yükün ağırlığı ve sorumlulukları vardır.
YADA taşını kullanması gibi, her kullandığında canından vermesi gibi. Ama her zaman olduğu yer Kaan'ın Hakan'ın Han’ının yanıdır.
Kam Bilge kişisi doğayı korur. Tanrının, canlı-cansız yaratmış olduğu ne varsa onların korunması gerektiğini bilir. Onların dilini bilir, onları duyar, onları hisseder, onlarla konuşur.
Kam Bilge kişisi unutmayın sakın, o bir savaşçıdır.
ULUÇ LEVENET ERTURHAN yıllardan beri karşılık beklemeden dünyaya hizmet etmekte, karşılık beklemeden Türklük adına canını yollara sermektedir. Törenin ayakta kalması için binlerce yıldır Atalarla beraber bu hizmeti yüklenmiş yürütmektedir.
Doğru tarihleri, doğru bilgileri, kadim Türk tarihini anlatmak için çırpınmaktadır ve bunun için hiçbir karşılık beklememektedir.
Ve Size Uluç Reisin sözleri ile şöyle diyorum;
SEVGİ BİR TOHUMDUR, TUTTUĞU AN ORMANA DÖNER