OKULLARIMIZDA OKUTULMAYAN ASIL GERÇEK OLAYLAR. 
Bir Türk için yaratıcı ile olan bağ özeldir. Kimsenin inancına bakmazlar. Bu gün halen Müslüman olmayan çeşitli inanç ve dinlere mensup bizim kadar kalbi Türk diye atan Türk ırkının insanları olup başka ülkeler de yaşayan kandaş insanlarımız vardır. Ben sadece burada gerçekleri ortaya çıksın diye bu konuyu ele aldım.
Bu çalışmamın konusu yazı olarak uzun olacağından dolayı size bir kaç bölümde yazacağım. Umarım bu bilgileri aktarır sizin bilgileriniz tazeleyebilirim.
670 li yıllarda başlayan Arap saldırıları her ne kadar doğru ise de maalesef yine Türk Irkına ve Türk kültürüne düşman olan tarafların " Türklerin Kılıç Zoru İle Müslüman Yapılması Hakkında " yazdıkları tam anlamı ile gerçeği yansıtmamaktadır.. O Dönemim yaşananların tamamı maalesef bilinçli olarak gerçekleri yansıtılmamaktadır..
**** TÜRKLER ÖYLE KOLAY MÜSLÜMAN OLMADI, O TARİHTE YAŞANAN GERÇEKLER ARAP                            ORDULARINI YOK EDEN TÜRK HÜKÜMDAR VE KOMUTANLAR.
**** CEYHUN NEHRİNİ GEÇEN ARAPLARIN YOK OLAN ORDULARI.!!
Tekrar belirtiyorum, Yalan ve gerçekleri saptırarak ne bir milleti yere vurmak nede bir milleti yüceltmek veya bir dini bir ırkı karalamak yada yüceltmek maksadında değilim. Tek isteğim tüm kirli bilgilerin arındırılarak artık gerçeklerin ortaya çıkmasıdır.Bölge Sami ırkının bölgesi! Var oldukları tüm dönemlerde hırsları ve talancı zihniyetleri ile tüm çevresine, her türlü kalleşliği yapmış bir millet bahsediyoruz.Akatlar ve Mısırlılar ile birlik olup Mezopotamya bölgesine, sırf talan zihniyeti ile saldıran bu bedeviler Sümerler gibi bir gelişmiş toplumun yok olmasında önemli bir rol üstlenmişlerdir
Konumuza dönersek, bölgede böyle bir ırkın böyle özellikleri olmasının yanı sıra , semai dinlerinin peygamberi ne hikmettir ki bu bölgeye gelmiş ve dinlerini yaymaya çalışmışlar ..
İslam dininin ve Dünya'nın en son peygamberi olarak gelen Hz Muhammet, İslam Dinini yayarken, hak dini olduğunu, sevgi hoş görü temeline dayalı olduğu anlatarak yaymıştır. İslam dininin kitabı olan Kuran ı kerim de yer alan tüm kelamlarda Hz Muhammet'in İslami tarif eden bu sözleri ile bire bir aynıdır.
Ancak; Hz Muhammet'in ölümü ile birlikte, belli isimlerin iktidar hırsı, altında yatan başka emelleri , kin ve nefret ile ortaya çıkmıştır. İslam yoluna girmiş bu topluluğun yönetimini ele geçirme savaşları ve mücadeleleri en çirkin şekilde başlamıştır. Bu hırs ile iktidarı ele geçirenler de o bölgenin insanlarının ruhunda var olan, zenginlik, paraya, altına olan düşkünlükleri tekrar hortlamış o talancı yağmacı yalancı zihniyet tekrar hortlayarak ortaya çıkarak tarihte ki yerini almıştır..İşte bu olaylardan dolayı bu konulara vakıf olmuş bir çok Aydın insan, İslam ve İslamcı ayrımını yaparak bu konuda sürekli uyarıcı konuşmalar yapmış ve insanları uyarmaya çalışmışlardır..
Özellikle Mareşal gazi Mustafa Kemal paşa ve yine Ziya Gökalp birçok yerde İslam ve İslamcılık ayrımını yaparak bizleri uyandırmaya çalışmışlardır.

 

 

 

ÖNCE İRANLILAR İSLAMİYET DİNİNE GEÇEREK ARAPLARIN TAHAKKÜMÜ ALTINA GİRDİ
Bedevi Talancı Vahabi Araplar, Türkleri kılıç zoru ile öldürerek baskı kurarak savaşta yenerek istedikleri doğrultuda Gök Tanrı İnancından kopartarak Müslüman yapamayacaklarını anlayınca daha önce tarihi süreçlerinden tahakkümü altına aldıkları İranlıları İslamiyet geçirmiş ve orada hüküm sahibi olmuşlardır.
Türklerin İslamiyet'i kabul etmeleri İran üzerinden yaklaşık 1.000 yılda oluşmuştur ki şu anda bile dünya da ki Türklerin tamamını İslamiyet dinine geçmiş Müslümanlar olarak saymanız mümkün değildir. Ve bir türkün dini seçiminin de ne olup olmadığı Türklüğü ile alakalı değildir.
Birçoğunuzun Arapların Türkleri kılıç zoru ile İslamiyet'i kabul ettiği hakkında bazı bilgilere sahip olduğunu biliyorum. Bazılarınızın da bu bilgiler ile kafasının düşüncelerinin karıştığını da biliyorum.Bu neden ile ben bu konuda ki ( Talkan- Curcan olayları ) yazı dizimde yer alan konularda ki tüm tarihi gerçeklerin ortaya net çıkması amacıyla 70 yıl süren o dönemde ki tüm olaylara sırası ile tek,tek ele aldım..
O dönemde bu kalleş bedevilere haddini bildiren türk hükümdarlarının karşı koyması ve elde ettikleri zaferleri ve hatalarını, Türk komutanlarının ve alperenlerin de hakkını arayan bilgileri bu çalışmam sırasında ortaya çıkarttım.
Elimden geldiğince de konunun uzun olmasına rağmen olayları detayları bir kere daha vurgulayarak bu konuyu bölümler halinde bu kategori altından sırası ile bilgileri açarak yazmaya gayret edip bu bilgileri size sunmaya çalışacağım.
işte bölümden itibaren yer alan konulara böyle bakmanız dileği ile bölümler halinde yazacağım bu ilk bölüme başlıyorum. lütfen sırası ile olayları anlayarak bu çok önemli bilgileri kabımıza almaya çalışalım..
                             ARAPLARIN İLK SALDIRI İLE BAŞLAYALIM
        ARAPLARIN TÜRKLERE İLK SALDIRMASI ( 2700 KİŞİLİK ORDU İLE FERGANE SALDIRISI )
Aslında her şey halife Ömer zamanında başlıyor MUHAMMED BİN CERİR komutasındaki Araplar İslamı yayma bahanesiyle Türklerin zengin kenti olan yani Seyhun ve Ceyhun Nehri arasında bulunan İpek Yolu üzerindeki Türk beylikleri ve bu bölgelerde oluşmuş büyük Zengin şehirlere saldırması ile başladı...
Bu İpek yolu üstünde ki şehirler Buhara Semerkant, Talkan , Baykent gibi çok zengin ve önemli çok medeni ve kültür dolu şehirlerdi. Bölgede ki bu şehirlerde yerleşmiş Türk ırkının oluşturduğu bu zengin şehirlerde deri imal ediyor Pamuktan Kağıt yapıyorlardı..
Bu ürünleri İpek Yolu üzerinden geçen herkese satıyorlardı çok iyi para kazanıyorlardı bu şehirler çok zengindi bundan dolayı bu şehirlere Baykent adı verilmişti. Baykent demek çok zengin şehir demekti. Bu şehirlerde yapılan üretimlerin yanı sıra bölgedeki bulunan altın madenleri de zenginliklerine zenginlik katmaktaydı..
ARAP BEDEVİLERİNİN DE İŞTAHINI KABARTMAKTAYDI .
Özellikle Buhara ve Semerkant şehirlerinin Zenginliği o devirde dillere destan olduğu söylenen o büyük Baykent şehirlerdendi. Oysa bu zenginlik onların Aslında başını da büyük bir belası olacaktı Çünkü talancı Araplar bu şehirlere göz dikmiş iştahlarını kabartmış ancak Türklerden çekiniyorlar ve bu yüzden araya sınırı koymuşlardı..
Ceyhun Nehri'ni geçmeye pek cesaret etmiyorlardı başta söylediğim gibi Onu ilk deneyen Halife Osman emriyle hareket eden ,MUHAMMED BİN CERİR komutasındaki 2,700 kişilik ordu oldu.
Arapların İslam'ı yayma bahanesiyle Ceyhun nehrini geçerek o bölgeye giren Muhammet Bin Cerir komutasın da ki 2700 kişilik ordu Ferganeye kadar ulaşmasına rağmen o bölgede Türkler tarafından yok edilmişi..
Bu korkunun en büyük sebebi bu uğradıkları hezimet ve ordularının tamamının yok edilmiş olmasıydı..
Daha Sonraları Muavine tarafından sessiz bir saldırı şekli ile çok siyasi ataklarla Sinsi Bir saldırıyla İRAN Horasan Bölgesi'nin bu Bedevi Araplar sessiz istila etmiş ve o bölgelerde Araplaştırma ya ve İslamlaştırma girişimini başlatmışlardır.
Uluç Levent ERTURHAN
NOT // Devamı diğer bölümde